Son zamanlarda ülkemizde bayramlar, toplumsal duygu ve coşkudan uzaklaşarak adeta sıradanlaşmaya başladı. Bu durumu en çarpıcı şekilde dile getiren isimlerden biri, CHP'li vekil Özgür Özel oldu. Özel, çeşitli sosyal medya platformlarında paylaştığı duygu dolu mesajında, bu bayramın kendilerine pek de bayram gibi gelmediğini ifade etti. Peki, Özgür Özel bu bahsi açarken hangi sebeplerle hareket etti? Bu yazımızda bu konunun detaylarına inerek, bayramların manevi değerinin nasıl zayıfladığına dair çeşitli boyutları ele alacağız.
Bayram, sevinç, kardeşlik, paylaşma ve dayanışma duygularının zirveye çıktığı bir dönemdir. Geleneksel olarak ailelerin bir araya geldiği, dostluk ve akrabalık bağlarının güçlendirildiği bir zaman dilimidir. Ancak 2023 yılı itibarıyla, toplumun genel ruh hali ve ekonomik koşulları gibi etkenler, bayramların getirdiği mutluluğu gölgede bırakıyor. Özgür Özel'in dikkat çektiği bu durum, aslında sadece kişisel bir yorum değil, aynı zamanda toplumun genelinin hissettiği ortak bir kaygıdır. Sosyal anlamda ayrışma, insan ilişkilerinin zayıflaması, ekonomik belirsizlikler; tüm bunlar bayramların ruhunu adeta söküp alıyor.
Ülkede yaşanan toplumsal ve ekonomik sıkıntılar, bayramların coşkusunu da etkiliyor. İşsizlik, enflasyon, geçim sıkıntıları gibi sorunlar, insanları sadece maddi olarak değil, duygusal anlamda da etkiliyor. İnsanlar, bayram tatilini planlarken, alışverişine dikkat etmekte, hatta birçok kişi bayramı kutlayacak durumda olmadığını düşünecek kadar gönülsüz hale geliyor. Özgür Özel, işte bu zorlukların insanların ruh hali üzerindeki etkisini vurgularken, toplumun bayram geleneklerine olan bağlılıklarını da sorguladı. 'Bu bayram bize bayram gibi gelmedi' ifadesi, aslında pek çok insanın hissettiklerini özetler nitelikte. Aile bireyleri bir araya gelemiyor, bayram ziyaretleri yapılmıyor, sevinçler paylaşılamıyor. Tüm bu unsurlar, bayram gününün ruhunu zayıflatıyor.
Sonuç olarak, Özgür Özel'in sözleri yalnızca kişisel bir duygudan ibaret değil; bu, toplumun genelinde var olan bir hissiyatın yansıması. Bayramlar, yalnızca geleneksel kutlamalar değil, aynı zamanda toplumsal bir bütünlüğün simgesidir. İnsanların birbirleriyle kurduğu bağı güçlendiren bu önemli günlerin, yaşanan zorlukların gölgesinde kaybolmaması için hepimize düşen görev, sevgi ve dayanışma ruhunu canlı tutmak olacaktır.
Unutmayalım ki, bayramlar; mutlulukları paylaşmak, zorlukları geride bırakmak ve geleceğe umutla bakmak için bir fırsattır. Özgür Özel'in dikkat çektiği gibi, belki bu bayram bizlere bayram gibi gelmedi; ancak asıl mesele, bu durumu değiştirmek için neler yapabileceğimizdir. Toplum olarak dayanışmayı artırarak, zor günleri geride bırakıp, bayramların gerçek ruhunu yeniden canlandırmayı hedeflemeliyiz. Böylece, bayramlar sadece takvimlerimizde bir yer tutmaktan öte, gerçek anlamda hayatımızın müstesna anları olarak yerlerini alacaklardır.