İsrail'in Gazze üzerindeki politikaları, yalnızca bölgedeki siyasi dengeleri etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda orada yaşayan insanların yaşam sürelerini de ciddi oranda kısaltıyor. Bu durum, Gazze'deki insani krizle birleştiğinde, dünya genelinde tartışmalara ve protestolara yol açmakta. 2021'deki çatışmaların ardından Gazze'deki yaşam koşulları daha da kötüleşti. Ancak, bu konuda yapılan araştırmalar, mevcut durumun yalnızca son dönem olaylarının bir sonucu olmadığını, aynı zamanda uzun vadeli politikaların bir yansıması olduğunu gösteriyor.
İsrail, Gazze Şeridi'ni 2007 yılından bu yana bir karantinaya almış durumda. Bu durum, bölgeyi hem ekonomik hem de insani açıdan sıkıntılı bir duruma soktu. Gazze'deki bu ablukalar, temel besin maddeleri ve tıbbi malzemelerin bile bölgede yeterli şekilde bulundurulmasına olanak tanımıyor. Bu ablukaların sonrasında sağlık sistemi büyük bir çöküş yaşarken, Gazze'deki hastaneler yetersizlikten dolayı nitelikli sağlık hizmeti sunmakta zorlanıyor. Araştırmalar, bu politikaların sonuç olarak yaşam süresini 20 yıl kadar kısalttığını göstermektedir. Uluslararası sağlık kuruluşlarının verilerine göre, Gazze'de ortalama yaşam süresi, yıldan yıla düşüş göstermekte ve bu durum, bölgedeki insanları daha fazla zor durumda bırakıyor.
Bölgedeki insani durumun giderek kötüleşmesi, birçok uluslararası yardım kuruluşunun Gazze'de devreye girmesine neden oldu. Bu kuruluşlar, hem acil yardım hem de uzun vadeli çözüm arayışlarına yönelik projeler geliştirmeye çalışıyor. Ancak, yardım kuruluşlarının Gazze'ye ulaşımında karşılaştıkları engeller, bu çabaları sınırlı hale getiriyor. Aynı zamanda, uluslararası toplumun gözlemcileri, Gazze'deki durumu yakından takip etmekte ve İsrail'in politikalarını eleştirmekte. BM ve diğer kuruluşlar, Gazze'deki yaşam koşullarının iyileştirilmesi için acil önlemlerin alınmasını talep ediyor, fakat bu talepler genellikle görmezden gelinmekte. Bunun yanı sıra, bölgedeki insan hakları ihlalleri, uluslararası hukuk açısından da sıkça tartışılan bir konu haline geldi.
Sonuç olarak, İsrail'in Gazze’ye yönelik tutumu, yalnızca bölgedeki siyasi istikrarsızlığı değil, aynı zamanda oradaki insanların yaşam kalitesini de olumsuz etkilemekte. Uluslararası toplumun bu konuya daha fazla duyarlılık göstermesi ve çözüm yolları araması, hem Gazze'de yaşayan insanlar için hem de bölgedeki barış süreci için hayati önem taşımaktadır.