Erzincan'da yaşanan depremin ardından, Türkiye'nin önde gelen deprem bilimcilerinden Prof. Dr. Naci Görür, önemli açıklamalarda bulundu. Görür, depremin yapısal etkileri ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken, olası risklerin de altını çizdi. Ülkemizin deprem kuşağında yer aldığını hatırlatan Naci Görür, halkı bilinçlendirmek amacıyla yaptığı konuşmada, gelecekteki olası sarsıntılara karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı.
24 Eylül 2023 tarihinde Erzincan'da meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki deprem, kısa sürede bölgenin dört bir yanına yayılan bir panik yarattı. Deprem sonrası birçok evde hasar oluşurken, halkın yaşadığı korku ve belirsizlik de gözlerden kaçmadı. Naci Görür, bu tür depremlerin özellikle küçüklüğüne aldanmamak gerektiğini, zira daha büyük sarsıntıların da önümüzdeki günlerde yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulundu. “Erzincan, tarihi anlamda da büyük depremlere tanıklık etmiş bir bölgemiz. Burada her an bir deprem olma ihtimali var. Çok dikkatli olmamız gerekiyor.” diyen Görür, önümüzdeki süreçte olabilecek sarsıntılara karşı hazırlıklı olmanın önemine vurgu yaptı.
Naci Görür'ün açıklamalarında dikkat çeken diğer bir nokta da, halkın depreme karşı hazırlıklı olmasının gerekliliği oldu. Deprem öncesi, anı ve sonrası için alınması gereken önlemleri sıralayan Görür, “Evlerimizde dayanıklı malzemelerin kullanılması ve binaların depreme uygun olarak inşa edilmesi şart. Ayrıca, deprem sırasında yapılacaklar ve sonrasında nasıl hareket edilmesi gerektiği konusunda halkımızın bilinçli olması gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Görür, halkı bu konuda eğitmek için çeşitli seminerler ve eğitim programları düzenlenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Deprem kültürünün oluşturulmasının, toplumun bu tür felaketlere karşı dayanıklılığını artıracağına inanıyor.
Son olarak, Naci Görür, depremlerin sadece bir doğal afet değil, aynı zamanda doğru bilgi ve hazırlıkla üstesinden gelinebilecek bir durum olduğuna dikkat çekti. "Bilgilenmiş ve hazırlıklı bir toplum, depremin etkilerini en aza indirebilir." dedi. Bu bağlamda, yaşanan Erzincan depreminden dersler çıkarılması, gelecekte daha güvenli bir yaşam alanı için gereken adımların atılması gerektiği mesajını iletti. Bu tür açıklamaların, hem kamuoyunun bilgilendirilmesine katkı sağladığını hem de depremlere karşı daha proaktif bir yaklaşım geliştirilmesine olanak tanıdığını belirtti.